17.02.2021

TANITIM VE TARİHÇE

SARIYAHŞİ İLÇESİ

           Sarıyahşi ismini kesin olarak nereden ve nasıl aldığı tam olarak bilinememektedir. Anlatılanlara göre: İsmini, İbrahim Hakkı Konyalı'nın Abideleri ve Kitabeleri ile Şereflikoçhisar Tarihi adlı eserinde yer alan bilgilere göre, Yahşi Han´dan almıştır. Türk Askeri olan Yahşi Han yaralı olarak askerleri ile Sarıyahşi'den geçerken vefat eder. O zamana kadar Sarı olarak bilinen yer, Yahşi ile birleşerek, şimdiki Sarıyahşi ismini alır. Sözlükte Yahşi Güzel anlamına gelmektedir. Yani Sarıyahşi, Sarı güzel anlamına da gelmektedir.

        Sarıyahşi 1957 yılında Kasaba olmuştur. Bağlı olduğu yer Ankara ili Şerefli Koçhisar ilçesi iken, 15.06.1989 tarih ve 3587 sayılı kanun ile ilçe olmuş ve yine aynı kanun ile il olan Aksaray'a bağlanmıştır.

Sarıyahşi'nin Kuruluşu

Sarıyahşi'nin kuruluşu 22 - 24 kuşak öncesine dayanmaktadır. Sarıyahşi'nin ilk kurucuları arasındaki büyük bir kabileye, osmankaler (demireller) veya halaclar dendiği bilinmektedir. Halaclardan yola çıkacak olursak araştırmalara göre Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanmış Türkçe Sözlükte:

Halacça: Özel isim (hala`cca) İran`ın güneyinde toplu olarak yaşayan Türk soyundan bir topluluğun konuştuğu dil, olarak yer almaktadır.

İran'ın güneyinde yaşayan ve Halacça konuşan bir Türk topluluğu var ve bu topluluğun adıda Sarıyahşi`ye yerleşen ilk 7 kabile arasında yer almaktadır. Milliyet yayınları tarafından yayımlanan Türkolog Jean-Paul Roux'un Türklerin Tarihi: Büyük Okyanus'tan, Akdeniz'e 2000 yıl adlı kitabının 185. sayfada Halaclar'dan şöyle bahsedilmektedir:

Halaclar: 1299'da bir Türk olan ve Delhi Sarayında yaşayan Firuz Şah, Balban Şah`ın soyundan gelenlerden birinin elinden hükümdarlık tacını alarak Celalettin Halacı adıyla tahta çıkmıştır. 1220'den sonra yerini 1296 da Alâddin Muhammed`de bırakmıştır. Moğolların 1303`deki uzun kuşatmasına, A.Muhammed karşı koymuş ve Nizameddin adındaki birinin dini değerliliğinin tanrının yardımına yol açmış olduğuna inanılıyordu. O sıralar Delhi Sultanlığı, kısmen Ortadoğu`dan gelen ve aralarında birçok seçkin kişi bulunan Moğol istilasından kaçmış kimselerin gelmesi nedeniyle, parlak bir dönem yaşıyordu. Daha sonra ise Halacı Hanedanı son bularak, yerine 1320 yılında kökeni bir başka Türk boyuna dayanan Tuğluk Hanedanı geçmiştir. 1320´de Tuğluk Hanedanın'dan sonra gerçek yaşamları göçebe olan Halac´lar göç yolu ile Kırşehir üzerinden Sarıyahşi´ye gelip, yerleşmişlerdir.

O zamanlar Şereflikoçhisar, bu kabilelerden o günün değimi ile yüklü haraç ister. Haraç verecek gücü olmayan bu göçebe kabile ve kabileler tekrar şimdiki Kırşehir topraklarına göçerler. Kabileler bir sene sonra Şereflikoçhisar az vergi almayı taahhüt edince tekrar Sarıyahşi`ye göç ederler. İran'ın güneyinde yer alan Tuğluk Hanedanı 1320'de Halaclıların hanedanını sona erdirerek kendi Tuğluk Hanedanını kurmuştur. Halaclılar 1320'de Türk yönetiminde yer alan Sarıyahşi’ye yerleşmişlerdir.