Somuncu Babamızın Şehri, Şehri Suleha Aksaray’ dan güzel ülkemin güzel insanları ve bütün mümin kardeşlerime,
Selamün Aleyküm;
Bismillahirrahmanirrahim,
Allah’a gönülden bağlılığın, toplumsal dayanışmanın ve kardeşliğin en güzel örneklerini yaşadığımız bir Kurban Bayramına daha ulaşmanın sevinci içerisindeyiz elhamdülillah.
Kurban, Allah Teâlâ ile yakınlık kurmaktır. Kurban, bize Hz. İbrahim aleyhisselam’ın itaatini, Hz. İsmail aleyhisselam’ın teslimiyetini, Hz. Hacer validemiz’in rızasını hatırlatan bir ibadettir. İslâm dini, fertler arasında kardeşlik bağının korunmasını ve bunun güçlü bir şekilde devam ettirilmesini ister. Bu bakımdan kurban kesmek, Cenab-ı Hakkın rızasına ermenin, insanlara yardım etmenin ve sosyal dayanışmayı sağlamanın önemli bir yoludur. Bir hayvanın kesilmesinin ötesinde, Allah’a kurban sunmanın çok derin manevî ve ulvi anlamları bulunmaktadır. Müminler, kurban kesmekle, Yüce Yaratıcının kendisine lütfedip bahşettiği nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmeye güç yetirmenin ruh huzurunu yaşamakta, fıtraten insan nefsinde bulunan mal ve dünyalık sevgisinin muhasebesini yapma fırsatı bulmaktadır. Diğer manada Kurban, mukarrebundan olma çabasıdır, yani takvaya erişme arzusu içinde yüce yaratıcıya yaklaşanlar arasına girebilme gayretidir.
Kurban; aynı zamanda Bir İmtihan sebebidir ve Teslimiyeti ifade eder. Kurban bayramı günleri temelde, takva ve teslimiyet günleridir. Yüce Rabbimiz, “Kurban etleri ve kanları değil, sadece takvanız Allah’ın katına ulaşır.”(hacc,37) diye buyurarak kurban ibadetinde amacın et ya da kan akıtmak olmadığını, esas maksadın takvaya ulaşmak olduğunu bizlere bildiriyor.
Kurban bayramı; insanlara, dostlara, komşulara, fakir fukaraya ikram etmek ve böylece toplum fertleriyle kaynaşmak güzel ve bir sosyal dayanışma örneğidir. Bizler bu bayramda da mutlulukları dünya çapında büyütmeliyiz. Selâmlaşarak, musafaha ederek, kucaklaşarak, ziyaretleşerek, kurban etlerini dağıtarak, ikramda bulunarak; bütün sokakların, bütün komşuların, bütün yurdumuzun, İslâm coğrafyasının ve bütün dünyanın gözlerine huzur taşımalıyız. Çünkü bayram günleri, yaraları sarmak, dertlere ortak olmak, sevinçleri paylaşmak için önemli zaman dilimleridir. Bunun içinde; öncelikle kendi gönüllerimiz bir sevinç yumağı hâline gelmeli, devamında akraba ve komşular ziyaret edilmeli, hal hatırları sorulmalı, gelen misafire ikramda bulunulmalıdır. Bu vesileyle özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı unutmayalım ve hayır dualarını almaya çalışalım. Geçmişlerimiz için hayır duada bulanalım; onlar için Cenab-ı Hak’tan mağfiret ve rahmet dileyelim. Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlayalım; öksüz ve yetimlerin, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olalım.
Bu duygu ve düşüncelerle başta aziz milletimiz olmak üzere, şuan da mübarek topraklarda Hac görevini ifa eden ve yurtdışında yaşayan kardeşlerimizin, bütün İslam âleminin Kurban bayramını tebrik ederken, Allah Teâla ’nın katında kurbanlarımızın makbul olmasını diler ve bayramın getirdiği kardeşlik, dayanışma ve kaynaşma ruhu ile tüm dünyanın barış, huzur ve esenlik içinde yaşamasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederim.
Cemalettin BAL
AKSARAY İL MÜFTÜSÜ